“Edmund Burke veya Lamartine tarzında ‘Fransız Devrimi aslında fikirlerin gerçekteki izdüşümlerini unutmuş olan birtakım cani, vahşi, insanlıktan çıkmış olan kişiler tarafından yapılmıştır’ gibi bir ön kabulümüz olursa Jakobenleri olmadıkları bir yere koymuş oluruz. Marat, Saint-Just, Robespierre, Danton, adı unutulmuş pek çok yazar, Jakoben olmayan ama onlara bir şekilde destek vermiş olan pek çok hareketten insan, dönemin devrimci kadınları, dönemin isyan eden Haiti’li köleleri, tüm bunların referanslarını ve düşünce dünyalarını dönemin dinamik toplumsal-siyasi gelişmeleri içinde değerlendirirsek zengin bir Jakobenizm idrakine sahip olabiliriz.”
Uzun 19. Yüzyıl
-
-
-
Lenin’in 1 Mayıs’ı: Özgürlük, sınıf bilinci ve enternasyonalizm
Birgün Gazetesi
Lenin’in tanımına göre 1 Mayıs’ta kutlanan, gerçek özgürlük mücadelesiydi. Sermayenin sömürüsüne, köleleştirmesine karşı emeğin dünyasını, kardeşliğin ve özgürlüğün dünyasını kazanmak için yürütülen bir mücadeleden bahsediyordu Lenin. Özgürlük, metnin merkezindeki temel kavramdır.
-
Engels, Siyasal Rejim ve Genel Seçimler: Biçim-içerik diyalektiğiyle siyaseti okumak
Birgün Gazetesi
Engels burjuvazinin egemenliği altındayken cumhuriyet rejiminin sosyalist görevler üstleneceğini düşünmenin temelsiz bir yanılsama olduğunu savunuyordu: “Ondan ödünler koparabiliriz, ama […] bizim kendi sorunlarımızın başarılmasını ondan asla istememeliyiz.”
-
-
Hegel, devleti toplumla diyalektik bağlarla bağlı bir kurum olarak görse de aslında Aydınlanma Çağı’nda sözleşmeci düşünürlerin, 19’uncu yüzyıldan itibaren liberallerin yaptığı gibi devleti sınıflar üstü, hatta sınıf çatışmalarını çözen, tarafsız bir kurum olarak konumlandırmaktadır.
-
İnsanlar, doğal bir varlık olmaları bakımından, hayvanların da sahip olduğu -doğal- saldırganlık özelliklerini taşısalar da insanlar arası saldırganlık (ve şiddet) ile doğanın diğer canlıları arasında bulunan saldırganlık ve şiddet arasında bir nitelik farkı bulunuyor.
-
Bankim’e göre mesele hanedanın hangi ırktan olduğu değil, yöneticilerin varlığıydı. Önceki dönemlerde brahmanlar sivil memurların, kşatriya kastı mensupları askerlerin görevlerini üstlenerek Hindistan halkını yönetmişler, toplumun çoğunluğunu oluşturan emekçileri tahakküm altına almışlardı.
-
-
Faşist İdeolojinin Kökenleri: Sınıf körü devrimci düşünceden karşı devrimin teori ve pratiğine
Birgün Gazetesi
Mussolini ve çevresindekiler mikro düzeyde insan psikolojisinin dikkate alınmasını, makro düzeydeyse “sınıf” yerine “ulus”a çağrı yapılmasını salık veriyorlardı.